Cuma, Eylül 20

Düzenli kahve tüketimi ruh halini iyileştirir ve depresyon riskini azaltır – SAĞLIK

İstinye Üniversitesi (İSU) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mutlu Tuçe Ülker, kahve içmeye dair bilmeniz gerekenleri anlattı. Bazıları sabah uyanır uyanmaz tüketirken, bazıları da günde üç dört fincan kadar tüketmeden günü bitiremiyor. Kahve severler günün her saatinde kahve içebilirler. Ancak faydaları olmasına rağmen çok fazla kahve tüketmenin zararları da vardır. İstinye Üniversitesi (İSU) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mutlu Tuçe Ülker, kahve tüketimi hakkında bilgiler vererek kahvenin fayda ve zararlarını anlattı.“Yetişkinler günde 3-4 fincan kahveye eşdeğer tüketebilir.”Öğr. Üyesi Mutlu Üyesi Tuçe Ülker ise şunları söyledi: “Dünya çapında en popüler içecekler arasında yer alan kahve, yüzlerce yıldır çoğu toplum tarafından tüketilmekte ve toplumun kültürel geleneğinin ve sosyal yaşamının önemli bir parçası haline gelmiştir. Her gün tüketilmesi gereken kahve miktarıyla ilgili olarak, “Kahvenin ana bileşeni olan kafein, bitkilerin tohumlarında, meyvelerinde ve yapraklarında bulunur” dedi. “Günlük standart bir fincan kahve tüketimi, birçok kronik hastalık riskinin azalmasıyla sürekli olarak ilişkilendirilmiştir. Yüksek kafein alımının çeşitli olumsuz etkileri olduğundan, yetişkinler için günde 400 mg’lık kafein sınırına uyulmalıdır (3-3’e eşdeğer). Hamilelikte kafein tüketimi günde maksimum 200 mg ile sınırlandırılmalıdır. Metabolizma ve kafeine duyarlılık kişiden kişiye değiştiği için bireysel durumlarda daha küçük veya biraz daha fazla miktarlar geçerli olabilir.“Öğleden sonra saat 15.00’ten sonra kahve tüketimi sınırlandırılmalı” Ülker, günün hangi saatinde kahve içmeniz gerektiği konusunda da bilgi verdi. Kahvenin sabah özellikle 08:00-10:00 saatleri arasında tüketilmesi tavsiye edilir. Bu süre vücudun kortizol hormonunun doğal üretimine denk gelir ve kafeinin etkilerini optimize eder. Kortizol dikkati ve enerji seviyesini düzenleyen bir hormon olduğundan kafeinin uyarıcı etkisini artırır. “Kafeinin uykusuzluğa neden olmasını önlemek için akşam saat 15:00’ten sonra kahve tüketimi sınırlandırılmalıdır” dedi. “Bilişsel performansı ve dikkat düzeyini artırır”İnsan sağlığına pek çok faydası bulunan kahvenin, zihinsel sağlık ve bilişsel performans gibi olumlu etkileri vardır, metabolizma hızını artırır, başta tip II diyabet olmak üzere kalp-damar hastalıkları riskine karşı korur ve antioksidan kapasiteye katkıda bulunur.Kahvenin faydalarını ise şöyle sıraladı:

  1. Ruh sağlığı ve bilişsel işlevler: Kahve bilişsel performansı ve dikkat düzeylerini artırır. Araştırmalar düzenli kahve tüketimiyle Alzheimer ve Parkinson riskinin azaldığını bildiriyor.
  2. Metabolizma ve yağ yakımı: Kafein metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını artırır, iştahın azalmasına yardımcı olur ve bazal metabolizma hızını artırır.
  3. Hastalık riskinden korunma: Kahve tüketimi tip II diyabet riskini azaltır. Günde 3 ila 4 fincan kahve tüketmek, kardiyovasküler hastalık, koroner kalp hastalığı, felç ve kardiyovasküler nedenlerden ölüm riskini azaltır.
  4. Antioksidan kaynağı: Kahvenin yüksek antioksidan içeriği sayesinde serbest radikallere karşı koruma sağlar ve hücre hasarını azaltır.
  5. Ruh sağlığı ve depresyon: Birçok çalışma, düzenli kahve tüketiminin ruh halini iyileştirdiği ve depresyon riskini azalttığı sonucuna varmıştır.

“Fazla kafein uyku bozukluklarına ve tansiyon sorunlarına neden olabilir.” Kafeinin tavsiye edilen günlük dozlarda alınması halinde sağlık açısından olumsuz sonuçlar yaratmayacağını belirten Ülker, “Ancak aşırı miktarda kafein uyku bozuklukları, tansiyon sorunları gibi sağlık açısından olumsuz sonuçlara yol açabiliyor.”, bunlar Aşırı içkinin yol açabileceği sorunlara ilişkin ise “Kişiye göre değişebilir” dedi:

  • Uykusuzluk ve uyku bozuklukları: Günlük tüketim sırasında kahvede aşırı miktarda kafein tüketmek; Uyanma süresinin artması nedeniyle zihinsel performansı düşürebilir, yorgunluk ve uykusuzluğa neden olabilir. Kafein özellikle akşamları tüketildiğinde uyku düzeninizi bozabilir, uyku kalitenizi etkileyebilir, uyku sürenizi kısaltabilir. Kafeinin bu etkileri, düzenli olarak tüketmeyen kişilerde ve kısa süreliğine kafein tüketiminden kaçınan kişilerde bile gözlemlenmiştir.
  • Sindirim sorunları: Aşırı kahve tüketimi mide asidini artırarak gastrit veya reflüye yol açabilir.
  • Hipertansiyon: Kafein geçici olarak kan basıncını yükseltir, bu nedenle kalp sağlığınızı korumak için tükettiğiniz kahve miktarına dikkat etmeniz gerekir. Aşırı kafein alımı idrar söktürücü etkiye sahip olabilir; ancak orta düzeylerde uzun süreli alımın (günde ≤400 mg kafein) sıvı alımı durumu üzerinde zararlı bir etkisi bulunmamıştır.

“Kaliteli kahve tercih edilmeli” Ülker, sağlıklı ve uzak durulması gereken kahve türleri hakkında da bilgi verdi. “Kahve içmenin sağlık açısından faydalarını artırmak için şeker ve krema kullanımının azaltılması gerekiyor. Çoğu insan için günde 3-4 fincan kahve sağlıklı kabul edilir. “Kaliteli kahve tercih edilmeli, kalitesiz kahve çekirdekleri zararlı kimyasallar içerebilir” dedi:

  • Türk Kahvesi: Türk kahvesinin sağlık üzerindeki olumlu etkileri son yıllarda yapılan birçok çalışmayla desteklenmektedir. Türk kahvesi telvesiyle birlikte fincanda servis edildiği için antioksidan açısından oldukça zengindir. Araştırmalar kahvenin fenolik bileşikler ve diğer antioksidanlar açısından zengin olduğunu ve bu bileşiklerin hücreleri serbest radikallerden koruyabildiğini gösteriyor. Türk kahvesi, serbest radikalleri nötralize eden güçlü antioksidanlar içerdiğinden hücre hasarını azaltabilir. Ayrıca fincanın içindeki telve, kahvenin sağlığa faydalarını artıran bazı biyoaktif bileşikler içerir. Türk kahvesinin kalp sağlığına etkileri üzerine yapılan bir araştırma, düzenli Türk kahvesi tüketiminin kalp hastalığı riskini azaltabildiğini ve kalp-damar sağlığını destekleyebildiğini gösterdi.. Günde iki ila üç fincan Türk kahvesi genellikle sağlıklı içme miktarı olarak kabul edilir (bireysel farklılıklar olabilir).
  • Filtrelenmiş kahve: Filtre kahve genel olarak kahve yağlarının ve bazı bileşenlerin ayrılmasından dolayı daha fazla zararlı bileşen içerir ancak daha fazla antioksidan içerir.
  • Soğuk kahve: Buzlu kahve, düşük asit içeriğinden dolayı genellikle mide üzerinde daha az olumsuz etkiye sahiptir. Soğuk demleme işlemi sırasında antioksidanlar daha fazla çözündüğü için sağlık açısından faydaları artabilir.

“Yüksek dozda kafein potansiyel olarak bağımlılığa neden olabilir.” Kafein özellikle yüksek dozlarda psikolojik bağımlılık/alışkanlık yaratma potansiyeline sahiptir. Ülker bunun altını çizdiGünlük aşırı içme alışkanlığından sonra kafein alımını durdurmak baş ağrılarına, yorgunluğa, uyanıklığın azalmasına ve depresif ruh haline neden olabilir. Sonuç olarak kahve tüketiminin kalp-damar hastalıkları ve kanser riskini azalttığına dair pek çok kanıt bulunmaktadır. Günde 2-3 standart fincan kahve tüketmek birçok kronik hastalığa yakalanma riskini azaltır. Yüksek kafein alımının birçok olumsuz etkisi olduğundan, kafein tüketimi yetişkinler için günde 400 mg, hamile ve emziren kadınlar için günde 200 mg ile sınırlandırılabilir. “Metabolizma ve kafeine duyarlılık kişiden kişiye değiştiğinden, bireysel durumlarda daha düşük miktarlar geçerli olabilir” dedi. Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

okulturlari.org
Antalya Haber
meritking casibom giriş