Anne-babanın tutumu nasıl olmalı? Sınav sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte ebeveynlerin çocuklarına karşı tutumu değişiyor. Bazı ebeveynler, çocuklarının ellerinden gelenin en iyisini yaptığını ancak henüz yapmadığını düşünür, çocuklarının çabalarını takdir eder, olumsuz sonuçlara odaklanmaz ve hedef doğrultusunda çocuklarının bir sonraki yıl çalışmasını destekleyen bir pozisyon alırlar. kendileri için belirlediler. ayarlamak. Böyle bir yaklaşım gençlerin iş hayatındaki motivasyonunu tazeliyor. Bazı ebeveynler, ‘Aslında hiçbir zaman işe yaramadı, işe yarasaydı da böyle olur muydu?’ diyor. Örneğin öfke içeren bir düşünceye sahip olabilirler ve bu düşüncelerini çevrelerindeki diğer insanlara rahatlıkla ifade edebilirler. Bu tutuma maruz kalan gençler gerçekten o yılın sınavına çok çalıştıklarını düşünürlerse anne-babalarıyla ilişkileri olumsuz etkilenebilir, kendilerini yetersiz hissedebilirler, öfke duyguları ortaya çıkabilir ve hedeflerinden uzaklaşabilirler. ve gelecek idealleri. Test sonucunun istenildiği gibi olmamasının çeşitli nedenleri olabilir. Genç adam gerçekten çalıştı, çalışmaya zaman ayırdı ama etkili ve verimli çalışamadı. Bir genç günün büyük bir kısmını masa başında saatlerce geçirebilir ancak bu her zaman iyi sonuçlar alacağı anlamına gelmez. Bazı insanlar zekaları ne olursa olsun dikkatlerini bir konuya odaklamak için daha fazla zamana sahip olurken, bazıları konuya odaklandıktan sonra ses veya görüntü gibi bir uyaranla kolaylıkla dikkatleri dağılabilir ve ödeme yapmaları uzun zaman alabilir. dikkat. yine aynı göreve. Bazı insanlar, dikkatlerini dağıtacak bir uyaran olmasa bile, bir konuyla ilgili zihinsel meşguliyeti uzun süre sürdürecek dikkat aralığına sahip olmayabilir. Bu durumda bütün gün dersin başında oturduğu görülen genç aslında verimli çalışamamıştır. Kaygı başarıyı daha da kötü etkiliyor! Bazı gençler kaygılarından dolayı etkili bir şekilde çalışamayabilirler. Dersin başına oturduklarında “Acaba başarabilir miyim, ya başarısız olursam, ya anlayamazlarsa” gibi olumsuz düşüncelerden dolayı ders yerine olumsuz duygulara daha çok odaklanırlar. Bu konu” diye düşünürler ve verimli çalışamayabilirler. Bazı gençler aşırı plancı olabilir, işin her anını planlamak ister, zaman çizelgesine uymaya çalışır ve plandan sapmalar yaşadığında motivasyonu kırılıp çalışmayı bırakabilir. Bazı gençler geleceğe olumlu bakamama, karamsar olma, hiçbir mesleği kendine uygun görmeme, hedef koymayı bilememe gibi sorunlar yaşayabilir ve bu nedenle derslere katılmaktan kaçınabilir. Olumsuz duygu ve düşünceleriyle baş başa kalmamak için gün içerisinde bilgisayar oyunu vb. dikkatlerini dağıtacak, bu sorunları düşünmekten kolayca uzaklaşmalarına olanak sağlayacak aktiviteleri tercih edebilirler. Gençlerin yaşadığı bu sorunları ailelerin gözlemlemesi ve fark etmesi bazen zor olabiliyor. Ebeveynler süreci desteklemez veya eleştirmezse çocuğun aileye sorununu ifade etme olasılığı daha düşük olur. Çocuğun sorunuyla ilgili psikolojik ya da psikiyatrik destek alma yolu da kapanmış olabilir. Her gencin geleceğini planlamak, yetkin bir çalışma rutini oluşturmak ve endişelerini ortadan kaldırmak için farklı zamanları vardır. Ebeveynlerin olumlu ya da olumsuz her olayda kendilerini çocuklarına yakın hissetmelerini sağlayan eleştirel olmayan ve destekleyici yaklaşımları bu dönemi daha az sancılı hale getirecektir. Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–