Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşayan Görkem Ertürk, iş yerinde rahatsızlanarak kısa süreli görme ve işitme kaybı yaşadı. Hastaneye giden Ertürk’ün ilk muayenesinde herhangi bir hastalık belirtisine rastlanmadı. Ertesi gün vücudunun sol tarafında baş ağrısı ve halsizlik hisseden Ertürk, başka bir hastaneye gitti. Beyin damarlarında baloncuk olduğundan şüphelenen Ertürk, daha donanımlı bir hastanede tedavi görmesi önerisi üzerine Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu.
BULMAK NADİRDİR
Antalya hastanesine geldiğinde sol tarafını hissedemeyen Görkem Ertürk, acil servisteki ilk müdahalesinin ardından tedaviye alındı. Beyninde kabarcık kalmayan Ertürk, 36 saat sonra felçli kaldı ve yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Yoğun bakımda komada entübe halde bulunan Ertürk’ün muayeneleri sırasında nöroloji kliniği doktorlarından Dr. Öğretim Üyesi Şennur Delibaş Katı, beyin damarında pıhtı nedeniyle tıkanıklık tespit etti.
Nadir görülen, koma ve ağır felce neden olan hastalığın tedavisi için hastanın eşinden onay alındıktan sonra kapalı yöntemle pıhtı giderme işlemi uygulandı. Girişimsel nörolog Şennur Delibaş Katı ve ekibi, 3,5 saat süren operasyonla damarlardaki pıhtıyı başarıyla çıkardı. Ertürk, ameliyatın ardından 24 saat içinde vücudunun sağ tarafını, ikinci gün ise sol tarafını hareket ettirmeye başladı.
Dr. Şennur Delibaş Katı, nadir görülen bir hastalık nedeniyle felç olan hastanın, ameliyatın 48 saat içinde yapılmaması durumunda ölebileceğini vurguladı. Hastanın kısa sürede ölümle karşı karşıya kaldığını belirten Katı, kapalı yöntemle uygulanan tedavinin Türkiye’de az sayıda vakada, Antalya’da ise ilk kez yapıldığını anlattı.
OPERASYON 3,5 SAAT SÜRDÜ
Kontrollerde beyinde kabarcık tespit edilmediğini belirten Şennur Delibaş Katı, şöyle konuştu: “Hastamız 36 saat içerisinde felçli kaldı ve entübe olarak takip edildi. Muayene sırasında, hastanın beynindeki damarların bir pıhtı tarafından bloke edildiği serebral sinüslerde venöz tromboz tespit ettik. Hastamızın 2 günlük tedaviye rağmen durumu kötüleşince venöz trombektomi adı verilen ve Türkiye’de nadiren uygulanan kapalı yöntemle pıhtıyı damardan çıkarmaya karar verdik.
Hastanın eşinin onayını aldıktan sonra işlemi gerçekleştirdik. Yaklaşık 3,5 saat süren operasyonun ardından damardaki pıhtıyı çıkardık ve damarlardaki akışı gördükten sonra işlemi tamamladık. Hasta 24 saat içinde sağ tarafını, ikinci gün ise sol tarafını hareket ettirdi. Arabadan indi ve hastamızı kan sulandırıcı tedavilerle takip ettik. Taburcu olan hastamız 6 aya kadar takip kontrollerine ve bakıma tabi tutulacak. Bu tür işlemlerin girişimsel nörologlar tarafından yapılması çok önemlidir. Hastayı ilk andan itibaren gören ve daha sonra yaşam boyu takibe katılan doktorların müdahaleye karar verip işlemi gerçekleştirmesi bu hastalarda hayat kurtarıcı bir önlem olarak görülebilir” dedi.
“ZOR BİR SÜREÇ OLDU”
Felçli olduğu hastaneden taburcu edilen Görkem Ertürk, sağlığına kavuşmanın mutluluğunu “Hayata döndüm” sözleriyle dile getirdi. Ertürk, şöyle konuştu: “4 gün boyunca başım ağrıyordu. Zaman zaman görme ve işitme kaybım oldu. Daha sonra sol tarafta uyuşukluk ve konuşma güçlüğü hissettim. Hastaneye geldikten sonra yoğun terapiye alındım. Durumum hızla kötüleşiyor. Doktorum bana ikinci kez hayat verdi. Zor bir süreçti, hastaneye geldiğimde çok ağrım vardı.” “Çok büyük bir korku vardı, artık çok iyiyim, işimi yeniden yapabilirim” dedi. (DHA)