Kuraklık yüzünden su seviyesinin düşmesi üzerine kanal yetkililerinin kargo gemilerinin taşıdıkları yüklere ve geçiş sayısına sınırlamalar getirdi.
Küresel gemi trafiğinin yüzde 6’sının yapıldığı Panama Kanalı, kuraklık nedeniyle ciddi sorunlar yaşamaya başlarken, yapılan zamlar ve getirilen kısıtlamalar buradan geçişlerin azalmasına yol açtı.
Orta Amerika’nın en güney ülkesi Panama topraklarında yer alan ve Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus’u birbirine bağlayan kanalın su seviyesi, yoğun kuraklığa bağlı olarak düştü.
170 ülkeyi ilgilendiren kanal
Bu kanaldaki tanker trafiğinin aksaması 170’e yakın ülkeyi ilgilendiriyor.
Kuraklık yüzünden su seviyesinin düşmesi üzerine kanal yetkililerinin kargo gemilerinin taşıdıkları yüklere sınırlamalar getirdi.
Panama Kanalı yönetimi, su tasarrufu amacıyla maksimum gemi ağırlıklarının dışında, günlük gemi geçişlerini de düşürdü.
Su seviyesinin düşmesi, kanalı kullanan gemilerin yük miktarlarında değişikliğe zorlarken, bu da taşımacılıkta zamlı fiyatları ister istemez beraberinde getirdi.
Taşımacılık fiyatları arttı
Zamlarla birlikte ABD ve Çin arasındaki spot nakliye fiyatlarının yüzde 36’ya kadar yükseldiği görüldü.
Son yaşanan kriz, gemi sahiplerini, daha az yük taşıma, yolculuğa binlerce mil ekleyebilecek alternatif rotalara geçme veya bu ayın başlarında 160 gemiyi yedekleyen ve bazı gemileri 21 güne kadar geciktiren kuyruklarla boğuşma seçenekleriyle baş başa bıraktı.
Kanal yöneticileri, günlük gemi geçiş sayısını 36’dan 32’ye düşürdü. Bunun nedeni de yine kuraklık. Çünkü her geçiş, yalnızca bir kısmı geri dönüştürülen yaklaşık 50 milyon galon su gerektiriyor.
Kanal yönetimi, geçiş yapacak gemilerin su altında olması gereken normal şartlardaki 15.24 metre derinliğin ilk etapta 13.55, ardından 13.4 metreye kadar indirilmesini benimsedi.
Panama Kanalı’nda 2016 ve 2019 yılında yaşanan kuraklıklarda bu limit 13.1 metreye kadar indirilmişti.
Reuters’in derlediği bililere göre geçen yıl 14 binden fazla yük taşıyan tanker kanalı geçti. Bu yıl bu sayının oldukça altına inilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Gemiler, Kuzeydoğu Asya ile ABD’nin doğu kıyısı arasında ticareti yapılan tüketim mallarının yüzde 40’ından fazlasını taşıyor
Panama Kanalı’nın en yaygın kullanıcısı olarak bilinen konteyner gemileri, Kuzeydoğu Asya ile ABD’nin doğu kıyısı arasında ticareti yapılan tüketim mallarının yüzde 40’ından fazlasını taşıyor.
Kuraklığın bu haliyle devam etmesi durumunda Panama Kanalı’nda gemi trafiğinin ciddi anlamda zarar görmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Deniz taşımacılığı uzmanları, dünyanın en yağışlı beşinci ülkesinde yağışların radikal bir şekilde düşmesi yüzünden yaşanan tehlikeye dikkat çekerken
küresel ticaretin yüzde 80’inin gerçekleştiği okyanus taşımacılığı endüstrisinin iklim değişikliği risklerinden ciddi bir şekilde etkileneceği yorumunu yapıyor.
Panama Kanalı’nın önemi nedir?
Atlas Okyanusundan Pasifik Okyanusuna geçmek isteyen gemiler 77 kilometre uzunluğundaki bu kanalı kullanıyor.
ABD, 1909 yılında kanalın yapılması için dev inşaat başlattı. Beş yılda yapılan bu kanalda binlerce insan, zor çalışma şartları nedeniyle hayatını kaybetti. Kanalın maliyeti o dönemin parasıyla 337 milyon dolar, yanı günümüzde yaklaşık 7,3 milyar dolara denk geliyor.
1999 yılında Panama hükümeti kanalın işletmesini Panama Kanalı Otoritesi ile ABD’den aldı.
Her yıl 14 bin tanker, yük ve yolcu gemisi Panama Kanalı’ndan geçiyor. Bu, küresel deniz trafiğinin yaklaşık yüzde 6’sına denk geliyor. Gemiler 80 kilometrelik su geçidinden 10 saatte geçiyor.
2003 yılından bu yana, kanalı yöneten devlet kurumu olan Panama Kanalı İdaresi yılda 1,5 milyar dolar gelir elde ediyor.
2007’de başlatılan kanalı genişletme çalışması 2016’da tamamlandı. Kanalın 50 metre genişliği ve 300 metre boyundaki genişletme çalışmalarının maliyeti yaklaşık 5,5 milyara mâl oldu. Panama bu çalışma ile gelirini en az 3 katına çıkarmayı hedefliyor.